Çarşamba, Aralık 18, 2024
No menu items!
Ana SayfaArel KalenderArel Kalender ile FotoğrafÜçler Kuralı ve Blok Siyah Meselesi

Üçler Kuralı ve Blok Siyah Meselesi

Blok siyah meselesini biraz konuşmuştuk. Önemli olduğu için yeniden yazalım. Üçler kuralı meselesini kavradık. Üç sihirli sayı fotoğrafta. Genel olarak tek sayılar, üç, beş sihirli ama üçün yeri başka.

İnsanoğlu stabil durumları epey sever aslında. Denizin çarşaf gibi olması, her şeyin yolunda su gibi akıp gitmesi, hiç bir şeyin bizi rahatsız huzursuz etmemesi. Çok hoş. Huzur ve güvenlik. Huzur verici, rahatlatıcı ama ilginç değil. Çarşaf gibi deniz.. Yanındakinin nefes alış verişlerini bile duyabiliyorsun. Çıkar ayakkabılarını, çoraplarını mutlaka, sıyır pantolunun paçalarını, dalgaların bile sesi yok. Yalnız sen. Ayaklarının suya girip çıkarken çıkardığı ses kulaklarında. O kadar sessiz. Büyük huzur.

Başka bir gün. Çok kötü hava, ağaçlar uçacak rüzgardan, önüne düşecek, kullandığın yolu kapatacaklar, mahsur kalacaksın belki. Yol, denize doğru ilerliyor. Öyle bir noktaya geldin ki ulaştın denize. Kudurmuş hava. Dev dalgalar bir yanda kumsalı boydan boya sarıyor, az ötede kayalıklar üzerinde metrelerce patlıyor, köpük deryası her yer. Ötede bir balıkçı teknesi zor durumda… İlgi merkezi. Fındık kabuğu gibi sallanan koca tekneyi ne zaman yutar diye düşünüyorsun koca dalgalar.

İki deniz hikayesi. İkincisi çok ekşın. Huzur ararız hepimiz kuşkusuz ama ekşından kim vaz geçer. Üçler kuralını böyle düşünmek yararlı belki. Dinamik, heyecan verici. Hayat yani. Kimi zaman sükunet bir fotoğrafı etkili ve beğenilir kılsa da aslında fotoğrafçının yapmak istediği dikkat çekmek, görünür ve ilginç olmaktır. Dinamik, heyecan verici. Üçler kuralı fotoğrafı bir yandan ilgi çekici ve dinamik yaparken diğer yandan da daha estetik olmaya götürür.

Ufuk hattının üçler kuralına göre çalışması, önemli ögelerin üçler kuralına göre kadraja alınması ve tasnifi, karşıtlık ya da kontrastın hatta renk tasnifinin bile üçler kuralına göre düşünülmesi fotoğrafı daha anlamlı, ilgi çekici ve estetik kılar.

Biz tonalite olarak bakalım bugün. Aydınlık, parlak bölümler ve yanında karanlık, gölge kısımlar. Işıklı ve ışıksız yerler. Griyi orta ton olarak düşünelim, sola doğru en parlak beyaza sağa doğru en derin siyaha eriştiğimizi. İşin özü tam ortadan, orta griden bölmeyeceğiz. Ya grinin solu ya da sağı ağırlıklı olacak. Yani ya parlak bölümler ya da ışıksız. Çok özel durumlar hariç eşit olmayacak bu iki bölüm. Biri bir, diğeri iki birim yani. Parlak bölümler toplamı bir, ışık almayan bölümler toplamı iki birim kısacası.

Eksik pozlamayı çok seven arkadaşlarımız var. İyi bir yöntem. Dramatik kılar, sadeleştirme kolaylığı sağlar. Ancak bir tehlike var. Siyah sorunludur. Yoğun siyah yani ışıksızlık fotoğrafı ağırlaştırır. Anlatımı zorlaştırır, fotoğrafa yük olur. Bir birim parlak bölüm iki birim ışıksız bölüm kullanırken ışıksız bölümün kadraj içinde nasıl yer aldığını iyi değerlendirmemiz gerek. Mümkünse ışıksız bölümün, siyahın blok olmaması gözetilmelidir. Blok siyah çok yorucu, negatif etki yaratıcı ve kesinlikle çok yorucudur.

Siyahı (ya da koyu tonları) blok kullanmak yerine yumuşatmanın yolları aranmalıdır. Belki ışıksız bölümler üzerinde ışıltılı ögeler bulundurmak, o mümkün değilse de blok siyahı parçalamak yerinde olacaktır.

Biraz örnekler üzerinden konuşsak sanırım çok daha yerinde olacak:

Kötü bir blok siyah örneği. Üçler kuralı çalışmış ama blok siyah ne kadar yorucu.. Parlement mavi falan olsaydı, siyah biraz yumuşasa, kırılsaydı di mi.. Ya da uzakta başka ışıltılar, yıldızlar falan.. Ay dededen rol çalmadan yumuşatsaydı ama..

 

 

Üçler kuralı çalışmış ama kötü bir blok siyah.. Yorucu çok..

 

 

Muhabbet ilginç ama yine çok yoğun yorucu siyahlar. Siyah çok sert. Yumuşasa bu blok siyah..

 

 

Aaaa.. Daha iyi.. Üçler meselesi çalışmış ama blok siyah yok.. Siyah parçalanmış. Siyahlar üzerinde ışıltılar var, tonalite var.. Yumuşamış.. Yorucu siyah değil bu siyah. En azından fotoğrafçı bölmüş ve yönetmiş.. Siyah lök olmamış.. Bu lök ne kötü şey di mi?

 

 

Eksik pozlama ama siyahlar yine parçalanmış. Blok yok denebilir. Siyah üzeri ışıltılar, kontür ışıkları.. Yoğurtlu İskender bu. Belki Mantı, üzerine yoğurt.. Üzerine sos.. Sos olmadan asla olmaz.

 

 

Köprü hoş.. Ama nasıl bir fonda. Blok siyah olmasın.. Siyah üzerine sos ister. Aydınlık tonlar, ışıltılar. Yoksa siyah çok yoracak..

 

 

Çok severim. Benim diye değil. Ama zemin biraz ortaya çıksa. Ağlar var orada, onları acıcık görsek, siyah boğmasa fotoğrafı.. Azıcık ama.. Rol çalmadan. Yine BOT. Ama blok siyah değil.

 

 

Gölge kesinlikle iyi kontrol edilmeli. Gölgeye makyaj yapılmalı. Etkisi çok ağır olmamalı. Fotoğrafı asla tutsak etmemeli..

 

 

Tersi.. Bu kez parlak ortalama 2 birim. Gölge tek birim. Bu kez 2 birim olan parlak bölüm tutsak etmemeli fotoğrafı. Bu kez parlak bölüm blok parlak olmamalı. O parçalanmalı bu kez. Böylece doku kaybının da önüne geçmiş oluruz di mi. Işıklı bölümdeki doku kaybı yani.. Yok doku kaybı..

 

 

Aynı hikaye. Parlak bölüm blok değil. Doku kaybı yok. Yine yük değil iki birim.

 

 

Işıksız bölüm içine sızmış parlak parçalar. Süzülmüş. Blok siyah yok. Yük değil siyah.. Geçişli. Üzmeden. Teslim almadan. Fotoğrafın 1/3’nü ele geçiremeden.

 

 

Çok siyah var.. Ama blok değil. Parçalanmış. Etkisi dağıtılmış.. Çay çok demli, suyla yumuşat onu.. Blok siyahtan kurtul..

 

 

Parlak bölüm iki birim.. Ama blok değil.. Muhabbet var.. Blok siyah da kötü, blok parlak da..

 

İşte bugün bunları konuşmamıza neden olan fotoğraf. Eksik pozlamanın dibi. Köprüden önce son çıkış. Limitte. Işıklı bölüm tamam ama siyah çok geniş bir alan. Fotoğrafçı siyahı lime lime doğramış. Siyahı tutsak etmiş. Benim istediğim gibi bir siyah olacaksın. Kaba saba değil. İncelikli bir siyah.. Blok siyah değil demiş.. Yormayan siyah ol demiş..

 

Makalemizi beğendiniz mi?

Ortalama 5 / 5. Toplam oy: 1

Henüz Oylanmadı

BENZER KONULAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz