1969 yılında İstanbul’da doğmuştur. Evli olup,2 çocuk annesidir.1997 yılında İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Kadın hastalıkları ve Doğum kliniğinde uzmanlığını tamamlayıp özel hekimlik yapmaktadır.
2019 yılında temel ve ileri fotoğraf eğitimi alarak fotoğrafa başlamıştır. Kutup Ayıları Fotoğraf grubu, 10 Logos, Fotoğrafmetre derneği, ,İfsak ve Büfod üyesidir.Yurt dışı yarışmalarında ödül ve sergilemeler alıp sergilere katılmıştır. PSA Star 3,QPSA ve COS Bronze ünvanlarına sahiptir.
En büyük tutkusu dünyayı gezerken fotoğraf çekerek an’ı sonsuza dek yaşatmaktır. Amacı hep ışığın peşinden giderek fotoğraf konusunda kendini geliştirmektir.
https://linktr.ee/nevratopalismailoglu
www.instagram.com/doctornevra-photography
Bir köy hikayesidir bu anlattığım. Yüzyıllarca var olan, günümüzde de devam eden. Ekmeğini hayvancılıktan sağlayanların hikayesidir. Belki, sadece ekmek davası da değildir, bir yaşam tarzıdır yüzyıllarca terk edemedikleri. Aynı anda soğuk ve sıcağa, toza ve çamura ve ötesinde her türlü zorluğa katlanarak. Bitlis,Tatvan,Kıyıdüzü köyünde tanık olduğum ve beni çok etkileyen bu görsel hikayeyi atlatmaktır niyetim. Şivan ve Berivanların hikayesidir bu.
Bitlis ve çevresinde en önemli geçim kaynaklarındandır hayvancılık. Yüzlerce koyun ve keçiden oluşan sürüler köylülerin ana geçim kaynağıdır. İşte bu sürüleri otlatan çobanlara Şivan, koyunu sağan ve sütleri değerlendiren kadınlara ise Berivan denir.
Sürüler yaz boyunca her akşamüstü iki Şivan eşliğinde Nemrut volkanik dağındaki otlaklara çıkarılır ve gece boyunca dağda kalır. Dağlarda kurt ve benzeri tehlikelere karşı çoban köpekleri korur sürüyü ve çobanları. Çobanların su, yiyecek ve eşyalarını taşıması için bir de eşek bulunur her sürüde. Öğle saatlerinde koyunları sağmak ve su içmelerini sağlamak için köye doğru yola çıkılır. Bu saatlerde sürü Berivanlarındır artık. Sağım işi bittikten sonra sürünün 20 kilometrelik yolculuğu yeniden başlar. Cildi yakan öğlen sıcağında tozu dumana katarak. Ve her gün bu yolculuk tekrar eder yüzyıllardır.