FOTOĞRAFÇI İZLEYİCİSİNE HÜKMEDEBİLİR..
Oranlar meselesini konuşurken net ve netsiz bölgenin oranlarına değinmemiştik. Cevaplayabileceğimiz iki soru var.
• 1. Neden Diyafram öncelikli modu ısrarla öneriyorum?
• 2. Fotoğrafta netsizliğin sınırı ve uygulama biçimi ne olmalı?
• Çok yazdık ama ben amacıma ulaşana kadar yazarım. Hiç susmam. Yazalım. Biz fotoğrafçılar hareket anlamında iki tip fotoğraf çekeriz. Birincisi hareketsiz ya da düşük hareketli konular. İkincisi çok hareketli konular. Hemen tasnif edelim. Portre, doğa ya da makro çekeriz, sokak fotoğrafı belki de. Bunlar hareketsiz veya düşük hareketli konulardır.
• Belki de yarışan atletleri ya da hızla gitmekte olan bir faytonu pan yöntemiyle fotroğraflarız. Kaba bir ayrım yani iki temel eğilim ortaya çıktı. Hiç ve düşük hareketliler, bir de çok hareketliler. Daha çok ne çekiyoruz? Çok basit cevabı. Daha çok hareketsiz ve düşük hareketlileri çekiyoruz. Çok özel durumlarda ise çok hareketli şeyleri. Yarış arabalarını örneğin. Demek ki makinemizin çekim modu büyük bir zaman diliminde diyafram öncelikli modda olmalı.
• Bu ısrarımın en temel dayanakları hızlı olmak ve net alan derinliğidir.
• Üzülerek görüyorum ki net alan derinliği endişesi yüksek pek fazla fotoğrafçı yok. Oysa net alan veya kısıtlı alan derinliği dediğimiz anlatım biçimi inanılmaz etkilidir. Bu kontrollü netsizlik fotoğrafçıya büyük bir sadeleştirme olanağı sağlar ki fotoğrafın kendisi bizatihi hatta tamamen sadeleştirmedir.
• Fotoğraf tamamen eksiltme mantığı ve refleksiyle çalışır. Kontrollü netsizliğin sağladığı diğer büyük imkan izleyiciyi nereye bakacağı konusunda harika bir biçimde yönlendirmesidir.
• Hep savundum. İyi bir fotoğrafçının, fotoğrafına bakan birine “tam şuraya bakacaksın, onu gör, bunu görme” deme olanağı vardır ve bu büyük bir olanaktır ve yine bu imkanı ona kontrollü netsizlik dediğimiz alan derinliği sağlar.
• Elinde makine bulunan her fotoğrafçının kontrol etmek üzere hep aklında tutacağı temel mesele alan derinliği yani diyafram değeri meselesidir. Bunu belirtip nerelerin ne oranda netsiz olacağı/olabileceği konusunu yazalım. Genellikle arka plan/fon netsiz olur. Arka planın ne ölçüde netsiz olacağı meselesiyse tamamen ne anlatmak istediğinize bağlıdır.
• Ara Güler gibi fon tutkunuysan netsizlik kullanmazsın pek. Ama portreciysen ya da sokak çekiyorsan hatta şehir fotoğrafları, kısıtlı alan derinliği büyük imkan senin için.
• Dediğimiz gibi genellikle arka plan flu kullanılır. Özel durumlarda orta ve ön plan da netsiz olabilir.En tehlikeli ve önerilmeyeni ön planın netsiz olmasıdır.
• Psikolojik olarak izleyenin fotoğrafa netsiz ön plandan girmesi çok güçtür. İticidir. Ön plan netsiz kullanılacaksa çok pinti davranmak yerinde olacaktır. Netsizliğin bir de derecesi var kuşkusuz. Bir fonda netsizlik kullanılıyorsa geniş bir netsiz bölge olabilir, ancak flu bölgenin artışı hep kazaya işarettir. Çok dikkatli olunmalıdır. Sihirli oran üçler kuralı diyebiliriz. Ancak sıklıkla en fazla 1 birim netsizlik diye belirtelim. En fazla. Netsizlik insan görüşüne, anatomimize çok uygun değildir. Biz genellikle klasik görüş alanımıza giren her yeri, özel olarak bir yere odaklanmamışsak net görürüz. Bu çerçevede netsizlik meselesi bir anlamda fotoğrafı gerçeklikten uzaklaştırır. Bir de bu nedenle netsiz bölgenin geniş tutulmamasına gayret etmek yerinde olacaktır.
• Birkaç örnekle bakalım..