Çarşamba, Aralık 18, 2024
No menu items!

Fotoğrafta Pozlama

DİYAFRAM – ENSTANTANE – ISO

POZLAMA ( EXPOSURE)

Fotoğrafın ışık alma miktarını anlatan kavramdır. Günümüzde dijital makineler kullandığımıza göre makinemizin sensörüne düşen toplam ışık miktarıdır diyebiliriz.

Fotoğrafımızın aydınlık ya da karanlık olmasını pozlama ile sağlarız.

 

POZLAMA NELERE BAĞLIDIR ?

Dijital fotoğraf makinelerinde çektiğimiz fotoğrafın ne kadar pozlanacağını yani sensöre düşen ışık miktarını belirlediğimiz üç tane ayar vardır:

  1. DİYAFRAM (AÇIKLIĞI – KAPALILIĞI)
  2. PERDE HIZI (ENSTANTANE )
  3. ISO (SENSÖRÜN IŞIK HASSASİYETİ)

 

1) DİYAFRAM ( AÇIKLIĞI KAPALILIĞI)

Çektiğimiz objeden yansıyan ışığın dijital makinemizde sensörüne ne yoğunlukta düşeceğini belirleyen sistemdir. Ölçümü F değeriyle tanımlanır. F değeri küçüldükçe diyafram açılır. Yükseldikçe diyafram kısılır.

Diyafram açıklığı (F/1.4 – F/5,6) yansıyan ışığın sensöre daha yoğun düşmesini,

Diyafram kısıklığı ( F/11- F/22) ise yansıyan ışığın sensöre daha az düşmesini sağlar.

 

Ama diyafram ışık yoğunluğunun dışında fotoğrafta net alan derinliğini de kontrol eder. Pozlama için diyaframı ayarlarken bu çok önemli ikinci kontrol noktasını da unutmamamız gerekir.

Pozlama için diyaframı açarken aslında fotoğrafın net alanını kısıtlarız.

Diyaframı kısarken ise net alanı büyütürüz.

 

2) PERDE HIZI ( ENSTANTANE)

Objeden yansıyan ışığın sensör üzerine düşme süresidir diyebiliriz. Aynı zamanda pozlama süresi olarak da tanımlanır. Enstantane saniye ile ölçülür. 1/250 gibi değerleri vardır. Bu değer 1 saniyenin 250’de biri gibi bir süreye denk gelir.

Perde hızı, ışığın sensöre düşme süresini belirlerken başka etkilere de yol açabilir.

En önem vermemiz gereken pozlamayı ayarlarken perde hızını ayarladığımızda elde çekim yapıyorsak elimizin titremesinden kaynaklı oluşacak hatanın önüne geçmek için 1/60 gibi seviyelerin altına düşmemektir. Bu makinemizin ve lensimizin ağırlığına bağlı olarak değişebilecek bir değerdir. Düşük enstantane çekimler için tripot ya da farklı yöntemler kullanmalıyız.

Dikkat etmemiz gereken ikinci konu da çektiğimiz sahnede bulunan hareketli objeler ve bunların çektiğimiz fotoğrafta nasıl görünmesini istediğimizdir. Bisiklet süren birini çekerken net görünmesini istiyorsak perde hızını düşüremeyiz. Hareketin hızına bağlı olarak hareketin net görünmesini istiyorsak perde hızını belli değerlerin altına indirmemeliyiz.

 

3) ISO (SENSÖRÜN IŞIK HASSASİYETİ)

Çok temel olarak ISO sensörümüzün ışık hassasiyetidir. Genelde makinelerde 100 değerinden başlar 32.000 değerine kadar çıkabilir.

Çekim yaptığımız sahnede ortam ışığı yeterliyse ISO değeri genelde düşük tutulur. Ama karanlık ortamlarda ISO, doğru pozlamayı yapmak için belirlediğimiz diyafram ve perde hızı değerinin yanında üçüncü yardımcımızdır. Ama sensörün ışık hassasiyetini arttırdığımızda yani ISO değerini arttırdığımızda fotoğrafta bir miktar gren-kumlanma da görebiliriz.

Bu kumlanmalar küçük sensörlü makinelerde (kroplu) daha fazla olacaktır.

Bu nedenle doğru pozlama için ISO değeriyle oynamak yaygın olarak en son başvurulan yöntemdir diyebiliriz ama kimi durumlarda da gereklidir.

 

POZLAMA BİR PROBLEM Mİ ?

Analog makinelerle 36’lık pozlara çekim yapıyor olsaydık «Pozlama» en büyük problemimiz olabilirdi. O dönemde fotoğraf çekenler çektikleri her fotoğrafta pozlama için kullandıkları değerleri hep not ederek doğru değeri belirlemeyi öğrenmişler.

Ama bizler artık çektiğimiz sahneyi anında dijital ekranda görebiliyoruz. Ancak çok hızlı sahneler için her zaman hazırlıklı olmakta fayda var.

O zaman «pozlama» bir problemse ne problemi? Tabi ki kova problemi !

POZLAMA kovamızdaki su mitarı !!!

Kovamız eğer belirlenen noktaya kadar dolmuşsa fotoğrafımız tam pozlanmış olur.

Bunu yapmak için;

  • Musluğu çok açıp, süreyi kısa tutabiliriz.
  • Musluğu çok açamıyorsak, musluğun açık kalma süresini uzatabiliriz.
  • Musluktan az su geliyor ama süreyi uzatmak istemiyorsak, taşlarla kovayı önceden bir miktar doldurabiliriz.

Gördüğünüz gibi kovayı musluğumuzla doldurmak için ürettiğimiz alternatifler bize bağlı. Burada seçimi, nasıl bir fotoğraf istediğimiz belirleyecektir.

Hem diyaframın hem de perde hızının kova doldurmak dışında fotoğrafa başka etkileri de var. Biz bu etkilerden hangisini istiyoruz?

Bu bizim pozlamada kullanacağımız değerlerin anahtarıdır.

Aşağıdaki örnekte aynı pozlama yani ışık değerini elde ettiğimiz farklı kombinasyonlar var, inceleyelim:

  • F/16 (kısık diyafram) + 1/15 (uzun pozlama süresi)

Fotoğrafta çiçek, arkadaki yeşil yapraklar yani her yer net olacaktır. Ancak elde çekim yapıyorsak titremeden kaynaklı genel bir fluluk göreceğiz muhtemelen.

  • F/5.6 (açık diyafram ) + 1/125 ( normal pozlama süresi)

Fotoğrafta netlediğimiz bölge ve ona yakın alan net olacaktır. Netleme noktasından uzaklaştıkça fluluk oluşmaya başlayacaktır. Pozlama süresi elde çekime uygun bir değer olduğu için elde titremelerin fotoğrafa etkisi olmaz.

Fotoğrafta pozlama bir problem mi? Evet bir problem ama sanıldığı gibi bir matematik ya da kova problemi değil. Bizim nasıl bir fotoğraf istediğimize karar vermemiz gereken bir problemdir.

Fotoğrafta net alanı çok istiyorsak diyaframı f/8’den fazla açamayız o zaman diğer yardımcılarımıza koşarız.

Hareketi net görmek istiyorsak ortalama 1/250 sn’den uzun pozlayamayız, yetmediyse o zaman ISOya koşarız.

Yani kovayı doldurmak kolaydır ama biz kovayı nasıl dolduracağımıza doğru karar vermeliyiz.

Hatta bazen kovayı tam doldurmayabiliriz, bazı fotoğraflar vardır az ışıkla daha güzeldir (Low Key). Bazen de kovayı taşırmak isteyebiliriz (High Key ).

Tüm bu kombinasyonları düşünüp, doğru kararlarla diyafram – enstantane(perde hızı) – isoyu kullanarak iyi fotoğraflar çekmeliyiz.

 

ŞİMDİ ÖRNEKLER

F/1.4         1/400 sn        ISO: 100
F/1.4         1/8000 sn        ISO: 2000
F/5.6         1/25 sn        ISO: 100
F/5.6         1/5000 sn        ISO: 200
F/9         1/6 sn        ISO: 100
F/9         1/250 sn        ISO: 20000

 

 

 

Makalemizi beğendiniz mi?

Ortalama 4 / 5. Toplam oy: 1

Henüz Oylanmadı

Gülsen Salman
Gülsen Salman
Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Kimya Öğretmenliği Bölümü mezunudur ve halen kimya öğretmeni olarak iş yaşamına devam etmektedir. 2016 yılından bu yana, fotoğrafla amatörce ilgilenmektedir. Fotoğraf, baktığı ama göremediği dünyayı görmesini sağlamıştır. 2016 yılında temelleri atılan Kutup Ayıları Fotoğraf Grubu’nun üyesidir. Işığın büyüsüyle, yaşadığı ve gezdiği şehirlerde, şehir ve gezi fotoğrafları çekmeye devam etmektedir.
BENZER KONULAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz