Perşembe, Aralık 19, 2024
No menu items!

Fon Meselesi

Fon meselesine ilişkin biraz karışık kafalar. Sadelik hassasiyeti, kimi zaman gerektiği halde fonsuz düzenlemelere kadar gidiyor.

Bir iki genel şey yazayım sonra örnek fotoğraflardan devam edelim.

Neredeyse fotoğrafların tamamı kademelerden oluşur. Çünkü evrende “şeyler” bir atmosfer içinde vardır. İki boyutlu resim ve fotoğraf gibi yüzey görsellerinde fiziki anlamda kademe elbette ki olmaz. Çünkü resim ve fotoğrafta tüm şeyler, tüm lekeler, tüm öğeler aynı düzlem üzerindedir. Biz perspektif ve ışığı kullanarak atmosfer algısını yani gerçekte olmayan 3.boyut, hacim, derinlik hissini yaratırız.

Fon kullanımının en temel işlevi budur. Yani 3.boyut algısının yaratılması. Neden önemli bu izlenimin yaratılması? Evrende 3 boyut var. Evreni zaman dahil dört boyutuyla algılayan izleyiciye 3.boyut tatmini yaşatma “zorunluluğumuz” var. 4.Boyut bugün konumuz değil, kaldı ki o konu çok da fotoğrafik bir konu değil.

Fotoğraf, gerçeklik üzerinden çalıştığına göre yaşamda vazgeçilmez olan bu hacim duygusunun fotoğraflarımızda olabildiğince üst düzeyde bulunması gerekir. Bunu da büyük oranda kademe meselesiyle hallederiz. Ya da plan. Yakın, orta, uzak plan gibi. Belki de yalnız iki plan. Ön plan arka plan. Belki çok daha fazla plan. Ardı ardına katmanlar gibi. Bu bir mükellefiyet yani. Temel zorunluluk. Planları da ışık ve gölgeyi kullanarak, öndelik arkadalıkla etkinleştiririz, güçlendiririz.

Fon bu iş için gereklidir. Anlatımı gerçekliğe yaklaştırmak için yani. Planları iyi düşünülmüş, bu anlamda yani atmosfer tatmini veren, derinliği algılanabilir fotoğraf iyi fotoğraftır.

Buraya kadar ki kısım zorunluluk, olmazsa olmaz yani. Portekizli birine bir şey anlatabilmek için çok iyi Portekizce bilmek gibi yani.

İkinci aşaması işin artistik yönü. Planlar ve planların önemli parçası olan fon, fotoğrafımızı aynı zamanda artistik kılar.

Yani planlar, dolayısıyla fonun iki işlevi vardır. Biri derinlik algısı yaratarak gerçekliğe ulaşmak ikincisi fon kullanımı sayesinde daha artistik bir sonuç ortaya koymak. Öyle bir yemek yapacağız ki hem malzemeyi iyi kullanarak sağlıklı ve besleyici bir yemek olacak o, yanı sıra yemek isteği duyacağımız kadar iyi görünecek. Yani Portekizli’nin anlattığımızı anlaması için birincisi çok iyi bir Portekizce düzeyimiz olacak, ikincisi bu anlatımı onların ilgisini dikkati çekecek, onları rahatsız etmeden, hatta tatmin ederek, daha anlaşılır olmak için kullanacağımız artistik yöntemlerle örneğin espriler ya da göz temasları kurarak, vücut dilimizi kullanarak güçlendirilmiş biçimde yapmak.

Fiziki koşullara ve fotoğrafçının tercihlerine bağlı olarak fonun fotoğrafa katkı ya da etkisi farklı ama çok önemlidir, yaşamsaldır. Biz koşullara teslim olmayız, fonun etkisine rıza göstermeyiz. Fonu olabildiğince amacımıza ulaşmak için kullanırız.

Türlerine bakalım.

Bir portre fotoğrafında örneğin yalnızca modelimizi, onun duygusunu görselliğini göstermek isteriz, hiçbir şey ondan rol çalmasın deriz, örneğin Galata Köprüsü üzerinde diyaframı açar fonu uçururuz. İzleyici modelle baş başa kalır. Ancak dilimiz artistik olduğundan model ve fonun renk, tonalite, kontrast, uyum, oranlar, denge gibi başlıklarda ilişkilerini de gözetiriz. Belki de daha artistik bir dilimiz olsun diye rol çalmayacak bokehleri kullanabiliriz. Bu doğru ve artistik bir fon kullanımıdır. Ya da modelimizin Galata Köprüsü üzerinde olduğunu anlatmaktır niyetimiz, bu durumda da fonu farklı düşünürüz. İşin içine (fonu da kullanarak) Galata Kulesini, Oltacıları falan katarız. Fon mu yoksa model mi daha etkili olacak tercihi bize kalmıştır. Düzenleme amacımıza göre yapılır, alan derinliği bile bu amacımız doğrultusun da kullanılır.

Pratik düşünme biçimi şudur:

Her zaman, her fotoğraf çekmeyi düşündüğünüzde aslında bir cümle kurmak üzere olduğunuzu düşünün. Galata Köprüsü üzerinde örneğin bir kadının fotoğrafını çekerken aslında bir cümle kurmak istediğinizi yani. İki temel cümle kurabilirsiniz. Bir; “Rüzgarda dalgalı sapsarı saçları uçuşan yeşil gözlü, harika iki gamzeli, orta yaşlarda melankolik güzel kadın çok dalgındı” İki: “Uzun dalgalı, sapsarı saçları uçuşan, iki güzel gamzeli, yeşil gözlü orta yaşlı melankolik kadın Galata Köprüsü üzerinde dalmış gitmişti”

İlk cümlede oldukça etkisiz bir fon kullanıyoruz ki fotoğrafta kadından başka bir şey olmasın. İkinci cümlede ise kadınla ilgili oldukça tasvir yapmaya çalışıyoruz ama kadının önüne geçmemek koşuluyla Galata bilgisi de veriyoruz.

Tersi de olabilirdi. Temel olarak Galata’yı anlatmaktır derdimiz. Fon neredeyse esas oğlan olur. Galata Köprüsü, Kulesi , binalar vs. ön planda ise koşuşturan insanlar, Oltacılar falan. Yani çok baskın bir fon, kuvvetli arka plan.

Özeti şu;

Fotoğrafımızda planlar olacak ve biz arka planı yeni fonu amacımız doğrultusunda kullanacağız. Ama mutlaka artistik bir dille.

Çok uzun yazıyorum, sıkmaktan korkuyorum.

Fon kullanma kralı Ara Güler’dir. Neredeyse fotoğraflarının tamamında çok güçlü etkili fon kullanır. İstanbul’u anlatan fotoğrafları özellikle. Vapurdan yük indirenlerdir anlattığı ama arkada, fonda, arka planda öyle bir İstanbul anlatımı vardır ki mest oluruz. Bakmalara doyamayız. Bir hamallar bir İstanbul. Git gel, dön baba dönelim. Bir hamallar, bir İstanbul, bir hamallar, bir İstanbul.

Ara Güler bu anlamda denge adamıdır ve bu çok yapılabilen bir şey de değildir. Yani planları birbirine kırdırmamak. Onda asla hamallar fonu, fon da hamalları kırmaz.

Bu şart mı? değil elbette. Fotoğrafçının dili bu. Biri Ara Güler gibi kırdırmaz, diğeri ön plan öncelikli çalışır, beriki kuvvetli fon sever.

Hangisini tercih ettiğimiz meselesi bizim tarzımızı oluşturuyor çünkü. Bence ne anlatıldığına bağlı olarak değişir bu tercih. Ya da ben kendi adıma öyle yapıyorum diyeyim. Umarım yeterlidir.

Şimdi bu meseleleri örnek fotoğraflarla konuşalım, yerli yerine oturtalım fon meselesini. Bir şeyi biraz daha netleştirelim, atlayıp atlamadığımdan emin değilim:

Etkili fon doğrudur, etkisiz fon yanlıştır falan biçiminde düşünmeyelim. Kimi anlatımlarınızda fon çok etkili olmak zorundadır, etkili kılar fotoğrafı, doğru iş yapmış olursunuz. Kimi zaman ön plan çok önemlidir, onu vurgulamak istersiniz ve fonu etkisiz kılarsınız. Fon etkisiz kılınmıştır ama bu başarıdır çünkü anlatmak istediğiniz ön planı daha etkili anlatmışsınızdır. Kimi zaman ön plandır derdiniz ama fon çok bağırır, etkilidir belki de hatalı, meramınızı anlatamazsınız. Hem ön plan hem arka plan çok önemlidir bir konu karşında, ikisini de etkili anlatabilirsiniz, şahane olur. Kimi zaman fon alır götürür fotoğrafı kimi zaman ön plan. Hiç fark etmez. Götürsün yeter. Ölçüt şu: “Bu cümleyi kurmak için ön plan fon ilişkisi nasıl olmalı” Kısacası etkili fon, etkisiz fon, eşit etkide ön ve arka plan doğrudur yanlıştır denemez. Fonun etkili olup olmadığını belirleyen temel nitelik kendi özelliklerinden önce ve bağımsız, tamamen işlevini yerine getirip getirmediğidir.

Bakalım fotoğraflara…

Hiç bir bilgi vermeyen, yalnızca dekoratif olarak arka plan yaratan fon. Tüm ilgi ve dikkatimiz oltacı gençte..

 

 

Yine bir oltacı abimiz. Fon yok. Diyafram iyice açılmış, arka plan uçurulmuş, fotoğraf Galata’da oltacı fotoğrafı değil, oltacı fotoğrafı olmuş..

 

 

İşte Galata’da Oltacı fotoğrafı. Amca Oltacı. Kesin. Ve kesin Galata’da. Şehir hatları vapurları hem artistik bir fon oluşturuyor hem lokasyon bilgisi veriyor.

 

 

İki aşık.. Tek anlattığı birbirlerini sevdikleri. Nerede geçiyor olay bilmiyoruz.. Fon yok..

 

Bunlarda sevgili muhtemelen. Ama bunlar deniz kıyısında romatizm taşıyorlar.. Bölgenin Yeşilköy sahili olduğunu bilmesek de lokasyon bilgisi alıyoruz.

 

Yaaaa… Zurnacı ve o güzel kız.. Burası bir şenlik alanı. Kalabalık toplanmış. Eğleniyorlar. Yalnızca gösteri yapan kız ve zurnacı amca değil gösterilen.. Başka bilgiler de veriyor bizr fotoğrafçı. Fon kullanımı ile..

 

Ayaklar değil gösterilenler yalnızca.. İstanbul fonda..

 

Atlara fısıldayan adam gibi martılara simit veren adam da ilginç kuşkusuz.. Ama fonda Kız Kulesi olunca çok daha keyifli di mi. Eşit etkide ikiside. Birbirlerini ezmiyorlar. Rol çalmıyorlar..

 

Horoz patronluğundaki aileyi anlatıyor. E bir yerde yaşıyacaklar elbet. Burada. Biraz yorucu bir fon ama pek ilginç. Yoğunluk ve yoruculuk anlamında tam limette di mi fon. Bir tık daha ileri gitse ön planı ezecek..

 

 

Eksik pozlamayla, kompozisyon tercihi ile etkisiz fon tercih etmiş.. Dekoratif, artistik bir fon yalnızca. Nötr..

 

 

Nerede bu kuşlar.. İstanbul, Akçakoca. Bizim Komser’in Akçakocalı mı acaba..

 

İstanbul’daymış.. Bilenler için Rumeli Feneri. Bilmeyenler için bir Fener’in bulunduğu bir lokasyon. İlave bilgi veriyor fon..

 

 

Sanıyoruz ki bir şef.. Kılık kıyafet, vücut dili.. Öyle sanıyoruz. Fon yok. Bilgi eksik..

 

Tecrit.. Oltacı ile başbaşayız. Fon yok.

 

 

Anlatım değişti. Yine Oltacı ama kesinlikle Galata’da. Fonda İstanbul.

 

 

Yine Oltacılar. Fotoğraf da atmosfer var, İstanbul fonda.

 

 

Roller neredeyse eşit paylaşılmış. Kavga etmemiş anlaşmışlar. Fon ve Oltacı.

 

Bu bir Oltacı. Ama yalnızca ben biliyorum. Ne oltalar vs. ne fonda İstanbul. Cümle değişti. Oltacı ya da Galata’da oltacı değil fotoğrafın kurduğu cümle. Yalnızca dalgın adam falan diyebiliriz di mi..

 

 

Fona gerek yok demiş fotoğrafçı. Fonu yalnızca Pan çektiği için, hareket duygusunu vermek için kullanmış.. Nötr değil. Hareket işlevi var..

 

Bunlar sevgiliydi di mi?

 

 

Bunlar da çok sevgiliydiler. Aşık turistler. Gidince ülkelerine “Biz İstanbul’da iken” diye anlatacaklar fondaki İstanbul sayesinde.

 

 

Fon etkisiz.. Yok..

 

Fotoğraf daha İstanbul oldu. En azından Müslümanların yaşadığı bir ülke oldu arka planla.

 

Fonsuz Galata Köprüsü üzeri.

 

İşer karıştı..
Ön plan, arka plan.. Biraz daha İstanbul..

 

Fonda İstanbul..

 

 

Ağaçlar altında yürüyüş yapan insanlar.. Hayır, İstanbul’da, boğazda.. Muhtelemelen en etkili fonlardan biri. Bilgi de veriyor. Boğaz burası diyor. Gemiler vapurlar geçer. Çok iyi atmosfer yaratmış. Kademe kademe.. Harika perspektif. Öndelik arkadalık, derinlik. Tam illüzyon.. İki boyutlu bir yüzey görseli üzerinde derinlik duygusu çok yüksek bir fon. Kim çektiyse aferin..

 

 

 

Makalemizi beğendiniz mi?

Ortalama 5 / 5. Toplam oy: 2

Henüz Oylanmadı

BENZER KONULAR

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz