Çarşamba, Aralık 18, 2024
No menu items!

@fotografkritigi – 14

 

Fotoğraf: Mehmet AÇIK

Tüm fotoğrafçılar sokaklarda yaşıyoruz. İrili ufaklı kentlerde, şu ya da bu özellikler taşıyan, tanıdığımız tanımadığımız kalabalıklarla birlikte, oluşturduğumuz yaşam trafiği içinde.

Sanırım bu nedenle çok doğal olarak pek çok fotoğraf gönüllüsü kendini sokak fotoğrafçısı, havalı ifadesi ile sitrıt fotografır olarak tanımlıyor.

Sokak fotoğrafçılığı asla hafife alınamayacak, çok özel bir alan. Uzun pozlamacı kamerasını kaptığı gibi başlayamıyor çekime. Belki atlayıp aracına bir dağ başına çıkıyor, bir iskele buluyor, tripotlar, uzaktan kumandalar, rüzgar, boran uğraşıyor. Portreci, bir stüdyo fotoğrafçısı, doğa fotoğrafçısı kaldırıp kamerasını şak diye basamıyor deklanşöre. Aynı sokak fotoğrafçısı gibi.

Çok sık düşülen ve fotoğrafı sokak fotoğrafı olmaktan çıkaran büyük yanılgı, fotoğrafçının kendisini basit bir ayna tutucu olarak görmesi. “Ben akışa, hayata müdahale etmem, taraf olmam, ne görürsem onu çekerim.”

Kimse yaşama müdahil ol, sen belirle demiyor ki. Tek denilen şey şu: Senin fotoğraf ürettiğin sokaklar, görüntülerini kaydettiğin insanlar zaten bizim. Biz başımızı her çevirişte onları görüyoruz zaten. Çıplak gözlerimizle sürekli izlediğimiz yaşamı bize anlatmaksa niyetin, gördüğümüz gibi değil, kendi özgün yorumunla anlat bize.

Fotoğrafının bir sahibi olsun, senin olsun çektiğin fotoğraf.

Sevgili Mehmet Açık’ın yukarıdaki fotoğrafını bu nedenle paylaştım bugün.
Birincisi siyah beyazı, siyah beyaza yaraşır ışığı çok iyi kullanıyor Mehmet. PC’ci, grici bir fotoğrafçı değil o. Geniş açıyı, geniş açının derinlik etkisini, sıkça da deforme edici yanını çok etkili kullanabiliyor. Farklı bir bakma alışkanlığı var. Çektiği fotoğraflarındaki sokaklar, insanlar, hatta köpekler bile çok bilindik ama hepsinde Mehmet’in yorumu, estetik endişeleri, özgün dili var.

Onun fotoğraflarında tarz sahibi muhterem amcalar, yılışık İstanbul köpekleri, bilindik tekneler, gemiler var. Ancak onun Boğaz sularında görünen gemileri, bizimle, İstanbullu ile ilişkilendirilmiş. Suda oldukları halde sırtımıza çıkan, bizi sıkıştıran, yani yalnızca görünen değil yorum yapan gemiler onlar.

Yorumu var Mehmet’in.
Göstermiyor o, anlatıyor…

 

https://www.instagram.com/p/BjZuHkAhSho/?utm_source=ig_web_copy_link

 

 

Makalemizi beğendiniz mi?

Ortalama 4.3 / 5. Toplam oy: 6

Henüz Oylanmadı

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
BENZER KONULAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz